16 Mayıs 2014 Cuma

FREUD'UN PSİKOSOSYAL GELİŞİM DÖNEMLERİ

Psikoseksüel Gelişim Dönemleri

1- Oral Dönem (0-1 Yaş)
Doğumda başlar, bir buçuk yaşına kadar sürer. Bebeğin ihtiyaçları, algılamaları ağız bölgesinde odaklanır. Erken ve geç dönem olmak üzere ikiye ayrılır.
Erken Dönem: Emme ve yeme, çocuğun zevk aldığı en baskın davranışlardır. Yani burada doğum kaynağı ağız, dudaklar ve dildir. Burada ilk saldırganlık belirtileri ortaya çıkar.
Geç Dönem: Ego oluşmaya başlar, bu erken dönemdeki saldırganlık belirtileri niteliğini değiştirir. Bunun yerine çok konuşan, suçlayan, kınayan bir tip oluşur. Bu dönemde saplantılar ileri yaşlarda oral karakter adını verdiğimiz, bağımlılık pasiflik, açgözlülük, gibi bazı sendromların ortaya çıkmasına neden olur; sigara içmek, sakız çiğnemek gibi eğilimler bu çağın ileri yaşlara uzantısıdır.
*Dönemde geçirilen “Olumlu” veya “Olumsuz” yaşantılar kişilikte çok önemli yer tutar.
Olumlu Yaşantılar: Güven, Umut duygularını ve başka bireylere verme-alma özelliklerini geliştirir.
Olumsuz Yaşantılar: Aşırı Ağızcılık (oburluk, sigara alışkanlığı, ağızla cinsel tatmin), aşırı iyimserlik veya aşırı kötümserlik gibi saplantılı davranışları ortaya çıkarır.

2- Anal Dönem (1-3 Yaş)
Bir buçuk ile üç yaş arasındaki döneme anal dönem denir. Çocuk bu dönemde emmekten daha fazla dışkılamadan, anal uyarılmadan zevk alır. Önceleri kendiliğinden yapılan dışkılama, annenin ve çevrenin uyarması ve eğitim yoluyla denetim altına girer. Bu durum çocukta bir çatışma yaratır. Çatışma, çocuğun kendi eğilimleriyle anne babanın eğitimi arasındadır. Bu aşamada ailenin tuvalet eğitimi üzerinde hassaslıkla durması gerekir. Çünkü bu konudaki tabular ileride anal saplantılara yol açabilir. Bu dönemin saplantılarının sonucunda bireyde inatçılık, cimrilik ve başkalarına acı vermek, düşünce bozuklukları gibi ruhsal bozuklukların görülebilir. Dönemi olumlu geçiren bireylerde; kendini kontrol etme, uyumlu ilişkiler sürdürme, özgürce seçim yapma ve karar verme özerkliğini sürdürme, çabalarda bulunma, yeni denemelere girişme ve işbirlikçi olma özellikleri gelişir.
*Tuvalet eğitimi iyi olanlar; yaratıcı, üretken ve aktif olurlar.

3- Fallik Dönem (3-7 Yaş)
Dört ile altı yaş arası cinsel gelişim fallik dönem olarak adlandırılır. Bu dönem süperegonun gelişmesinin son aşamasıdır. Çocukların dikkati tamamen cinsel organlarına yöneliktir. Büyükler için bu durum bir sorun olarak kabul edilip çocuklara aşırı baskı yapılırsa bu durum çocuklarda kaygı yaratır. Bu durumda erkekte Oedipus, kız çocukta Elektra karmaşası ortaya çıkar. Yani cinsel sapmalar ortaya çıkar. Oedipus karmaşası, ruhsal gelişmenin bir parçasıdır, toplum ve çevre tarafından büyük ölçüde etki söz konusudur. Süperego gelişmediği takdirde, bireyde cinsel rahatsızlıklar, otorite sorunu veya alışagelmiş kadın ve erkek rollerinin reddi gibi saplantılara yol açabilir.

Dönem ile ilgili en önemli kavramlar şunlardır:
Kastrasyon (iğdişlik) Korkusu: Erkek çocuklar, kız çocuklarda “Penis”in olmadığını fark edince, kendi penisinin yok olacağı kaygısını yaşar. Çocuklara yapılan “pipini keserim” “sünnet ederim” gibi şakalar bu korkuyu devamlı hale getirir ve kişilik bozukluğuna yol açar.
Oedipus Karmaşası: Erkek çocuk annesine, kız çocuk ise babasına yakınlık duyar. Bu durumun anne ya da baba tarafında hoş karşılanmayacağını ve cezalandırılacağını düşünür. Erkek çocuk annesine duyduğu sevgiden dolayı babasını kıskanır ancak aynı zamanda babasını da örnek alır ve babasına hayranlık duyar. Kız çocuklarda aynısını anneye karşı yaşarlar (buna Elektra Karmaşası denir). Çocukların ebeveynlerine karşı duydukları bu hisler uygun bir şekilde atlatılmazsa eğer ileriki dönemlerde “Psikopatolojik” durumlar ortaya çıkmaktadır. Dönemin olumlu yaşantıları: Amaçlı olma, etkinlikler başlatma ve sağlıklı cinsel yaşam özelliklerini geliştirir. Dönemin olumsuz yaşantıları: Çocuklar ileriki yaşlarında anne-babadan ya hiç kopamazlar ya da tamamen kopmak isterler. Eş seçiminde zorlanırlar, girişimlere karşı aşırı suçluluk duyulur, eş ve çevre ile anlaşamaz, cinsel ilişkiden korkar veya cinsel soğukluk yaşar ya da cinsel ilgiden dolayı cinsel sapıklıklara yönelir, karşı cinse ya da hemcinsine karşı tutum geliştirebilir, cinselliği fazla önemser.

4- Latent (Gizil) Dönem (7-11 Yaş)
“Latent” gizil veya örtülü demektir. Bu dönemde, bir önceki dönemin haz kaynağına ilişkin duygularda “durgunluk” vardır. Çocuk “cinsel” konulardan hoşlanmaz ve kendisini oyuna verir. Ergenlik öncesi durgunluk, geçiş veya bekleyiş dönemidir. Arkadaşları, öğretmenleri ve diğer iletişim biçimleri önemli yer tutar. Birey bu döneminde, doğal olarak karşı cinsi “düşman” ilan eder. Kendi hemcinsleriyle gruplaşır. Karşı cins ile olan olumsuzluklar kalıcı iz bırakabilir. Bu dönemin en önemli hassasiyeti: Anne-baba cesaret verir, öğretmen korur, akranlar ise kabul ederler. Bu dönemin olumsuz yaşantıları; diğer dönemlerdeki gibi “aşırılık”ları doğurur. Çok çalışkan olmaktan kaynaklanan “kısıtlı erdem” durumu ortaya çıkar. Diğer bir aşırı ucu ise “tembellik”tir.

5- Genital Dönem (11-18 Yaş)
Bireyin “ergenlik” dönemidir. “Üreme” ile ilgili değişimlerin “Psikolojik Gelişimi” etkilediğini düşünen Freud, bu yüzden bu adı vermiştir. Cinsel organların gelişimi artık üremeye doğru gelişir. Freud, bireyin kişiliğinin büyük ölçüde zaten tamamlanmış olduğunu düşündüğü için, bu dönem üzerinde fazla durmamıştır. Cinsel olgunluk gelişir ve karşı cins ile ilişkiler kurulur.

Freud’un Kuramı ile ilgili en önemli nokta; bilinç ve kişiliktir. Geçmişte, ilgili dönemlerde edinilen yaşantılar, gelecekte bireyde kalıcı izli olabilmektedir. Burada önemli olan nokta şudur: Bireyin gelişimi, bulunduğu dönemdeki “haz” kaynağının “tatminine göre” gelişmektedir. Mesela “Oral Dönem”de haz kaynağına “ağız” demiştik, bu dönemde, diğer dönemleri ilgilendiren haz kaynaklarının tatminiyle ilgili bir sorun yaşanmaz. Bundan sonraki dönemde de Ağız’ın (emme, yutma) tatmini ile ilgili bir edinim ortaya çıkmaz. Çünkü ilgili dönem geride kalmıştır. Latent Dönem’de ise birey zaten cinselliği “Gizli” tutmaktadır. Karşı cinsi doğal olarak “düşman” ilan etmekte ve kendi cinsinden arkadaşlar edinmekte ve aynı cinsten kimselerle arkadaş olmaktadır. Olumsuz yaşantılar, kadınlarda “aşırı feminen” davranışlara neden olabilmektedir. Eş seçimi gibi tercihler bu dönemin temel özelliğidir. Bu son Genital Dönem’in en önemli özelliği “Kimlik Statü”lerinin kazanılmasıdır. Ancak bu konu üzerinde Erik Erikson durduğu için, onu anlatırken değinmek daha faydalı olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder