Psikoseksüel Gelişim Dönemleri
1- Oral Dönem (0-1 Yaş)
Doğumda başlar, bir buçuk yaşına kadar sürer. Bebeğin
ihtiyaçları, algılamaları ağız bölgesinde odaklanır. Erken ve geç dönem olmak
üzere ikiye ayrılır.
■
Erken Dönem: Emme ve yeme, çocuğun zevk aldığı en
baskın davranışlardır. Yani burada doğum kaynağı ağız, dudaklar ve dildir.
Burada ilk saldırganlık belirtileri ortaya çıkar.
■ Geç Dönem: Ego oluşmaya başlar, bu erken dönemdeki saldırganlık belirtileri niteliğini değiştirir. Bunun yerine çok konuşan,
suçlayan, kınayan bir tip oluşur. Bu dönemde saplantılar ileri yaşlarda oral
karakter adını verdiğimiz, bağımlılık pasiflik, açgözlülük, gibi bazı
sendromların ortaya çıkmasına neden olur; sigara içmek, sakız çiğnemek gibi
eğilimler bu çağın ileri yaşlara uzantısıdır.
*Dönemde geçirilen “Olumlu” veya “Olumsuz” yaşantılar
kişilikte çok önemli yer tutar.
Olumlu Yaşantılar: Güven, Umut duygularını ve başka
bireylere verme-alma özelliklerini geliştirir.
Olumsuz Yaşantılar: Aşırı Ağızcılık (oburluk, sigara
alışkanlığı, ağızla cinsel tatmin), aşırı iyimserlik veya aşırı kötümserlik
gibi saplantılı davranışları ortaya çıkarır.
2- Anal Dönem (1-3 Yaş)
Bir buçuk ile üç yaş arasındaki döneme anal dönem denir.
Çocuk bu dönemde emmekten daha fazla dışkılamadan, anal uyarılmadan zevk alır.
Önceleri kendiliğinden yapılan dışkılama, annenin ve çevrenin uyarması ve
eğitim yoluyla denetim altına girer. Bu durum çocukta bir çatışma yaratır.
Çatışma, çocuğun kendi eğilimleriyle anne babanın eğitimi arasındadır. Bu
aşamada ailenin tuvalet eğitimi üzerinde hassaslıkla durması gerekir. Çünkü bu
konudaki tabular ileride anal saplantılara yol açabilir. Bu dönemin
saplantılarının sonucunda bireyde inatçılık, cimrilik ve başkalarına acı
vermek, düşünce bozuklukları gibi ruhsal bozuklukların görülebilir. Dönemi
olumlu geçiren bireylerde; kendini kontrol etme, uyumlu ilişkiler sürdürme,
özgürce seçim yapma ve karar verme özerkliğini sürdürme, çabalarda bulunma,
yeni denemelere girişme ve işbirlikçi olma özellikleri gelişir.
*Tuvalet eğitimi iyi olanlar; yaratıcı, üretken ve aktif
olurlar.
3- Fallik Dönem (3-7 Yaş)
Dört ile altı yaş arası cinsel gelişim fallik dönem olarak
adlandırılır. Bu dönem süperegonun gelişmesinin son aşamasıdır. Çocukların
dikkati tamamen cinsel organlarına yöneliktir. Büyükler için bu durum bir sorun
olarak kabul edilip çocuklara aşırı baskı yapılırsa bu durum çocuklarda kaygı
yaratır. Bu durumda erkekte Oedipus, kız çocukta Elektra karmaşası ortaya
çıkar. Yani cinsel sapmalar ortaya çıkar. Oedipus karmaşası, ruhsal gelişmenin
bir parçasıdır, toplum ve çevre tarafından büyük ölçüde etki söz konusudur.
Süperego gelişmediği takdirde, bireyde cinsel rahatsızlıklar, otorite sorunu
veya alışagelmiş kadın ve erkek rollerinin reddi gibi saplantılara yol
açabilir.
Dönem ile ilgili en önemli kavramlar şunlardır:
Kastrasyon (iğdişlik) Korkusu: Erkek çocuklar, kız
çocuklarda “Penis”in olmadığını fark edince, kendi penisinin yok olacağı
kaygısını yaşar. Çocuklara yapılan “pipini keserim” “sünnet ederim” gibi
şakalar bu korkuyu devamlı hale getirir ve kişilik bozukluğuna yol açar.
Oedipus Karmaşası: Erkek çocuk annesine, kız çocuk ise
babasına yakınlık duyar. Bu durumun anne ya da baba tarafında hoş
karşılanmayacağını ve cezalandırılacağını düşünür. Erkek çocuk annesine duyduğu
sevgiden dolayı babasını kıskanır ancak aynı zamanda babasını da örnek alır ve babasına
hayranlık duyar. Kız çocuklarda aynısını anneye karşı yaşarlar (buna Elektra
Karmaşası denir). Çocukların ebeveynlerine karşı duydukları bu hisler uygun bir
şekilde atlatılmazsa eğer ileriki dönemlerde “Psikopatolojik” durumlar ortaya
çıkmaktadır. Dönemin olumlu yaşantıları: Amaçlı olma, etkinlikler başlatma ve
sağlıklı cinsel yaşam özelliklerini geliştirir. Dönemin olumsuz yaşantıları:
Çocuklar ileriki yaşlarında anne-babadan ya hiç kopamazlar ya da tamamen kopmak
isterler. Eş seçiminde zorlanırlar, girişimlere karşı aşırı suçluluk duyulur,
eş ve çevre ile anlaşamaz, cinsel ilişkiden korkar veya cinsel soğukluk yaşar
ya da cinsel ilgiden dolayı cinsel sapıklıklara yönelir, karşı cinse ya da
hemcinsine karşı tutum geliştirebilir, cinselliği fazla önemser.
4- Latent (Gizil) Dönem (7-11 Yaş)
“Latent” gizil veya örtülü demektir. Bu dönemde, bir önceki
dönemin haz kaynağına ilişkin duygularda “durgunluk” vardır. Çocuk “cinsel”
konulardan hoşlanmaz ve kendisini oyuna verir. Ergenlik öncesi durgunluk, geçiş
veya bekleyiş dönemidir. Arkadaşları, öğretmenleri ve diğer iletişim biçimleri
önemli yer tutar. Birey bu döneminde, doğal olarak karşı cinsi “düşman” ilan
eder. Kendi hemcinsleriyle gruplaşır. Karşı cins ile olan olumsuzluklar kalıcı
iz bırakabilir. Bu dönemin en önemli hassasiyeti: Anne-baba cesaret verir,
öğretmen korur, akranlar ise kabul ederler. Bu dönemin olumsuz yaşantıları;
diğer dönemlerdeki gibi “aşırılık”ları doğurur. Çok çalışkan olmaktan
kaynaklanan “kısıtlı erdem” durumu ortaya çıkar. Diğer bir aşırı ucu ise
“tembellik”tir.
5- Genital Dönem (11-18 Yaş)
Bireyin “ergenlik” dönemidir. “Üreme” ile ilgili
değişimlerin “Psikolojik Gelişimi” etkilediğini düşünen Freud, bu yüzden bu adı
vermiştir. Cinsel organların gelişimi artık üremeye doğru gelişir. Freud,
bireyin kişiliğinin büyük ölçüde zaten tamamlanmış olduğunu düşündüğü için, bu
dönem üzerinde fazla durmamıştır. Cinsel olgunluk gelişir ve karşı cins ile
ilişkiler kurulur.
Freud’un Kuramı ile ilgili en önemli nokta; bilinç ve
kişiliktir. Geçmişte, ilgili dönemlerde edinilen yaşantılar, gelecekte bireyde
kalıcı izli olabilmektedir. Burada önemli olan nokta şudur: Bireyin gelişimi,
bulunduğu dönemdeki “haz” kaynağının “tatminine göre” gelişmektedir. Mesela
“Oral Dönem”de haz kaynağına “ağız” demiştik, bu dönemde, diğer dönemleri
ilgilendiren haz kaynaklarının tatminiyle ilgili bir sorun yaşanmaz. Bundan
sonraki dönemde de Ağız’ın (emme, yutma) tatmini ile ilgili bir edinim ortaya
çıkmaz. Çünkü ilgili dönem geride kalmıştır. Latent Dönem’de ise birey zaten
cinselliği “Gizli” tutmaktadır. Karşı cinsi doğal olarak “düşman” ilan etmekte
ve kendi cinsinden arkadaşlar edinmekte ve aynı cinsten kimselerle arkadaş
olmaktadır. Olumsuz yaşantılar, kadınlarda “aşırı feminen” davranışlara neden
olabilmektedir. Eş seçimi gibi tercihler bu dönemin temel özelliğidir. Bu son
Genital Dönem’in en önemli özelliği “Kimlik Statü”lerinin kazanılmasıdır. Ancak
bu konu üzerinde Erik Erikson durduğu için, onu anlatırken değinmek daha
faydalı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder